Yorgunluk
01 Ağustos 2024

Yorgunluk

 Yorgunluk, kanser hastalarının en sık yaşadıkları ve en sıkıntı verici semptomlardan biridir. Hastalar tarafından farklı tanımlar kullanılarak anlatılan bu sorun bireyin günlük aktivitelerini etkileyen ve yaşam kalitesinin azalmasına neden olan enerji eksikliği duygusunun subjektif bir algısıdır. Hastalık ve/veya tedavi sürecine, komplikasyonlara, fiziksel duruma, psikososyal faktörlere bağlı olarak görülme sıklığı %60-90 arasında değişmektedir. Bu semptom, hastalığın başlamasından itibaren bireyi etkileyebilmekte ve tedavi tamamlandıktan aylar hatta yıllar sonra bile devam edebilmektedir. Amerikan Ulusal Kanser Ağı (National Comprehensive Cancer Network (NCCN)) kanserle ilişkili yorgunluğu “kanser ya da kanser tedavisine bağlı olarak ortaya çıkan, bireyin günlük yaşam aktivitelerini engelleyen, alışılmamış, ilerleyici ve subjektif bir bitkinlik hissi” olarak tanımlamıştır.

 Yorgunluk hafif, orta ya da şiddetli seviyede hissedilebilir. Hafif bir güçsüzlükten bireyi yataktan kaldıramayacak kadar ağır değişik şiddetlerde olabilir. Sağlıklı insanların yaşadıkları yorgunluk ile kansere bağlı oluşan yorgunluk birbirinden farklıdır. Sağlıklı insanlar yorgunluğu akut olarak ifade ederler, uyuma ve dinlenme ile düzeldiğini belirtirler. Kansere bağlı yorgunluk ise uzun süredir var olan yani kronik olarak tanımlanır, uyku ve dinlenme ile düzelmez, yine hastaların aktiviteleri ya da harcadıkları enerji ile yorgunluk düzeyi orantılı değildir.

 Kanser hastalarında yorgunluk pek çok nedene bağlı olarak oluşabilir. Bunlar;

 * Kanser Tedavisi,

* Kansızlık,

* İlaç tedavisi,

* Kaşeksi/Anoreksi,

* Metabolik bozukluklar,

* Hormon fazlalığı ya da eksikliği,

* Fiziksel kondüsyonsuzluk,

* Uyku bozuklukları.

 Kanser tedavisinin en sık görülen yan etkilerinden biri yorgunluktur. Kemoterapi, radyoterapi ve ya biyolojik tedavilere bağlı olarak görülebilir. Kanser tedavisi ile ilişkili yorgunluk, tedavisi devam eden hastalarda % 14-96, tedavisi biten hastalarda % 19-82 olarak rapor edilmiştir. Kanser tedavisi ilişkili yorgunluk, genellikle kanser tedavisi tamamlandıktan sonra düzelir, ancak bazen aylar hatta yıllarca devam edebilir. ( bu paragraf , oranlar NCI dan)

 Uzun süreli kanser tedavisine bağlı yorgunluğun, psikososyal problemler, fiziksel yakınmalar ve kötü yaşam kalitesi ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Yorgunluk tanımı ağrı gibi, her insana göre farklılık göstermektedir. 

 Hastalar yorgunluğu aşağıdaki duygularla tarif edebilir;

 * Bitkinlik,

* Kuvvetsizlik,

* Tükenmişlik,

* Uyuşukluk,

* Halsizlik,

* Ağırlık hissetmek,

* Kendini enerjisiz hissetmek,

* Üzüntülü hissetme,

* Konsantre olmada güçlük,

* Motivasyon eksikliği.

 Yorgunluk, bireyin duygusal durumunu, fiziksel fonksiyonlarını, çalışma performansını, sosyal etkileşimini, bilişsel performansını, öğrenim hayatını, topluluk etkinliklerini,  benlik algısını ve tedavi süreçlerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bunun yanında bireylerin fiziksel yeterliliklerini azaltarak, bağımlılık düzeylerini arttırmakta, birey ve aileyi ekonomik olarak yıpratmakta ve yasam kalitesini düşürmektedir.

 Kanser tedavisi ile ilişkili yorgunluk tedavinin tipine ve tedavi planına göre değişiklik gösterir. Örneğin kemoterapi alan hastalarda kemoterapi alınan günlerde yorgunluk daha fazladır, ancak diğer kemoterapi gününe yaklaştıkça yorgunluk sıklığı azalır.

 Hastalar yorgunluğu sık olarak yaşadıkları halde bu durumu doktoruna ya da hemşiresine söylememektedir. Ancak sağlık ekibinin size yardımcı olması için bu sorundan haberdar olması gerekmektedir.

 Yorgunlukla baş edebilmek için şu noktalara dikkat edebilirsiniz:

 * Günlük kalori gereksiniminize uygun beslenin, bol sıvı tüketin. Diyetisyenizin size önerdiği protein içeriği zengin yumurta, süt gibi besinleri tüketebilirsiniz. Gün içerisinde yeterli sıvı alımına ( 6- 8 bardak su) özen gösteriniz. Ağızdan beslenme yetersizliğinizin olduğu dönemde mide içerisine iletilebilen araçlarla ya da damar yolu ile direk beslenmeniz doktorunuz ve diyetisyeniniz tarafından size önerilecektir.

 * Gün içinde enerjinizin hangi zamanlarda daha fazla, hangi zamanlarda daha az olduğunu belirleyin. Aktivitelerinizi gücünüzün en çok olduğu dönemlerde planlayarak yapınız.

  Aktivitelerinizi öncelik sırasına koyun. Enerjiniz gün içinde hangi zamanlarda daha fazlaysa öncelik sırasına koyduğunuz aktivitelerinizi o zaman aralığında yapın. Örneğin kendinizi sabah saatlerinde daha enerjik hissediyorsanız, banyonuzu sabah saatlerinde yapabilir ya da alışverişe bu saatlerde çıkabilirsiniz. Aktivitelerinizi planlarken tüm işleri bir günde yapmaya çalışmayın. Örneğin markete gittiğiniz günler çok yoruluyorsanız, o gün için evde temizlik yapmaya çalışmayın vb…

 *  Yaşadığınız ortamı sizi yormayacak şekilde düzenleyin. Örneğin mutfakta yemek yaparken, sürekli kullandığınız malzemeleri, tencereleri vb. alçak raflara koyun.

 * Uykunuza özen gösteriniz. Yeterli dinlenme ve uyku için ışık ses, gürültü gibi çevresel uyaranlardan uzaklaştırılmış bir ortam oluşturunuz. Gün içerinde kendinize dinlenmek için zaman ayırın. Yorucu bir aktivite sonrasında mutlaka dinlenin, diğer aktiviteyi sonra yapın.

 * Tüm gününüzü yatakta geçirmeyin. Yatağı sadece gece uykusu için kullanın. Sabahları yataktan kalkmak için belirli bir zaman belirleyin ve o zaman dilimi içinde yataktan kalkın. Uyandıktan sonra pijamalarınızı çıkarın, ev içinde rahat edebileceğiniz giysilerinizi giyin. Pijamaları gün boyunca değiştirmemek ve günü yatak içinde geçirmek hayatın içine karışmanızı engelleyecektir.

 * Gün içerisinde uzun süreli uyku uyumayın, uyku düzeninize özen gösterin.

 *Gereksinim duyduğunuzda aileniz ve arkadaşlarınızdan yardım istemekten çekinmeyin.

 * Oturduğunuz yerden kalkerken baş dönmesini önlemek için yavaşça kalkın.

 * Aktivite sınırlılıklarınız içinde düzenli olarak egzersiz yapın. Örneğin haftada en az 3 gün, düzenli olarak, nefes tekniklerini uygulayarak temiz havada yürüyüşler yapın. Fizik tedavi uzmanın yardımı ile size özgü oluşturulabilen egzersizleri önerilen şekilde yapabilirsiniz.

 * Yaşamış olduğunuz yorgunluğun şiddetini ve günlük yaşam aktivitelerinize olan etkilerini doktorunuz ve hemşirenizle paylaşın.