BAĞIMLILIK
Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre bağımlılık, “Başka bir şeyin ya da kimsenin istemine gücüne ya da yardımına bağlı olan, özgürlüğü, özerkliği olmayan, tabii” olarak tanımlanmaktadır.
Bağımlılığın birkaç tanımlayıcı bileşeni vardır.
*Olumsuz sonuçlarına rağmen davranışa devam etme
*Davranış üzerindeki kontrolün azalması
*Kompulsif bir şekilde davranışta bulunma
*Davranış öncesinde istek ya da aşerme
DAVRANIŞSAL BAĞIMLILIK
Davranışsal bağımlılık alanında tanı, tedavi ve ülke politikalarında görüş ayrılıkları ve kültürel farklılıklar halen bulunmaktadır. Uyuşturucu kullanımı ve alkol bağımlılığı bireye ve topluma zararlı etkileri bilinen bağımlılıklar olarak herkes tarafından kabul edilmiştir. Davranışsal bağımlılıklar başlığı altında incelenen kumar bağımlılığı, teknoloji/internet bağımlılığı gibi durumlar; aile, okul, iş yaşamında belirgin işlevsel bozukluklara yol açmalarına, bireye ve topluma ekonomik anlamda ciddi olumsuz etkilerine rağmen göz ardı edilebilmektedir.
DAVRANIŞSAL BAĞIMLILIKLARDAN BAZILARI;
- Kumar Oynama Bozukluğu
- Teknoloji Bağımlılığı(video-oyun oynama, internet, televizyon, cep telefonu…)
- Alışveriş Bağımlılığı
- Yeme Bağımlılığı
- Egzersiz Bağımlılığı
Bu bozukluklardan kumar bağımlılığı tanı sınıflama sistemine girmiş ve diğer davranışsal bağımlılıklara göre daha iyi tanımlanmıştır.
- A. KUMAR OYNAMA BOZUKLUĞU
Kumar oynama bozukluğu, kişinin bireysel, ailevi veya mesleki işlevselliğini bozacak şekilde kumar oynama davranışının kontrol edilememesi ile karakterize, kalıcı ve tekrar eden istenmeyen kumar davranışlarıdır. 2013 yılında en son yayınlanan DSM-5 sınıflamasında, bağımlılıklar kategorisine dahil edilmiş ve “Madde ile ilişkili olmayan bozukluk” başlığı altına alınmıştır.
Patolojik kumar oynayan kişilerin belirlenmesinde bazı tarama araçları kullanılmaktadır.
KUMAR OYNAMA BOZUKLUĞUNUN YAYGINLIĞI NEDİR?
*Patolojik kumar oynama yaygınlığı %0,1-2,7 arasındadır.
*Yetişkin nüfusun yaklaşık %0,2-5,3’ü yaşamlarının bir noktasında kumar oynama bozukluğu geliştirmektedir.
*Yaşam boyu yaygınlığı erkeklerde kadınlardan sıktır.
KUMAR OYNAMA BOZUKLUĞU İÇİN RİSK ALTINDAKİ KİŞİLER KİMLERDİR?
Çalışmalarda erkek cinsiyet, genç yaş, yaşanılan bölge, düşük sosyoekonomik durum gibi sosyodemografik özellikler ile erken yaşta kumar aktivitelerinin başlaması, psikiyatrik eş tanı olması, olumsuz çocukluk yaşantıları, ailedekumar oynama veya madde kullanımı öyküsü gibi faktörler kumar oynama bozukluğu için risk faktörü olarak belirlenmiştir.
Kumar oynama bozukluğu ile madde kullanım bozukluğu %57,5 birbirine eşlik etmektedir. Ayrıca düzensiz kumar oynama aynı zamanda, dürtü kontrol, duygudurum, anksiyete ve kişilikproblemlerida dahil olmak üzere çeşitli psikiyatrik rahatsızlıklar ile birlikte ortaya çıkmaktadır. Kumar oynama bozukluğu ve madde kullanım bozukluğuna sahip bireyler daha küçük ve daha erken ödülleri daha büyük olanlara göre seçmeye daha yatkındırlar.Yani dürtüseldirler.
NE ZAMAN BAĞIMLILIĞA GİDİŞ AÇISINDAN ENDİŞELENİLMELİDİR?
- Oynadığınız miktar ve oynama sıklığının giderek artıyorsa
- Daha önce oynadığınız miktar size eskisi kadar keyif vermiyor, keyif almak için daha yüksek miktarda oynamanız gerekiyorsa
- Kumar ya da bahis oynarken kendinizi kontrol edemiyor, istediğinizden fazla oynuyorsanız
- Kumar/bahis oynama günlük hayatınızın büyük bölümünü kaplıyor ya da zihninizi sıklıkla meşgul ediyorsa
- Kendinizin ya da yakınlarınızın ihtiyaçlarını karşılamak yerine onları ihmal edipkumar/bahse para yatırıyorsanız
- Oynamadığınızda ya da kendinizi durdurmaya çabaladığınızda gerginliğiniz ya da huzursuzluğunuz oluyorsa
- Kumar/bahis oynamanız nedeniyle aile, iş ve sosyal yaşamınızda sorunlar yaşamaya başladıysanız
- Kaybettiklerinizi yeniden kazanmak ya da borçlarınızı kapatmak için oynamaya başladıysanız
- Borçlarınızı ödemek için başkalarından (aile, arkadaş vb) yardım almak zorunda kalıyorsanız
- Sıklıkla kendinizi kötü hissettiğinizde (çaresiz, suçlu, bunalmış ya da çökkün vb) kumar/bahis oynuyorsanız
- Ne kadar borcunuz olduğu ya da ne miktarda kumar/bahis oynadığınızla ilgili yalan söylüyorsanız
Bu konuda yardım almanız gereklidir.
- B. TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI
Kişinin kullandığı teknolojik araç üzerinde kontrolünü kaybetmesi ile karakterizedir. Bilgisayarda ya da internette oyun oynama, video izleme, internet, cep telefonu, televizyon bağımlılığı şeklinde görülebilir. Araştırmalara göre, bu bozukluğun erkeklerde ve daha genç yaşta görülme sıklığı daha fazladır.
NE ZAMAN BAĞIMLILIĞA GİDİŞ AÇISINDAN ENDİŞELENİLMELİDİR?
- Teknoloji araçları (internet, bilgisayar, cep telefonu, televizyon) ile planladığınızdan daha fazla vakit geçiriyorsanız
- Teknoloji araçları günün büyük kısmında zihninizi meşgul ediyorsa
- Teknoloji araçları ile geçirdiğiniz vakit giderek artıyor, eski süre yeterli gelmiyorsa
- Teknoloji araçlarından uzak kaldığınızda boşlukta ya da gergin hissediyorsanız
- Teknolojik araç kullanımınızı kontrol altına almakta/kısıtlamakta zorlanıyorsanız
- Teknolojik araçlar dışındaki alanlara veya hobilerinize ilginizi kaybetmişseniz
- Teknolojik araçları kullanımınızın miktarı konusunda yalan söylüyorsanız
- Teknolojik araç kullanımınız aile, iş ya da sosyal hayatınızda sorunlara yol açmaya başladıysa
- Bu sorunlara rağmen kullanmaya devam ediyorsanız
- Teknolojik aracı kullanmak için temel ihtiyaçlar (yemek yeme, uyuma, tuvalet), sosyal aktiviteler (arkadaşlarla vakit geçirme vb) ve görevlerden (ders çalışma, işe gitme vb) ödün veriyorsanız
Bu konuda yardım almanız gereklidir.
- C. ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞI
Genellikle ihtiyaç dışı ve kontrolsüz bir şekilde aşırı alışveriş yapma arzusu, para harcama, aşırı para harcama ile ilgili yoğun bir zihinsel meşguliyet şeklinde kendini gösterir. Kişi genellikle kızgın, kaygılı ya da üzgün hissettiğinde alışveriş yapma ihtiyacı duyar, alışveriş esnasında keyif, zevk, coşku hissederken, alışveriş paketlerini gördükçe rahatlar, uzun vadede suçluluk, sıkıntı ve utanç hisleri belirmeye başlar. Bir süre sonra harcanan para miktarı ve yapılan alışveriş kişinin hayatında problem yaratmasıyla durum hastalıklı bir kısır döngü halini alır.
NE ZAMAN BAĞIMLILIĞA GİDİŞ AÇISINDAN ENDİŞELENİLMELİDİR?
- İhtiyaç duymadığınız şeyleri alıyorsanız
- Planladığınızdan daha fazla alışveriş yapıyorsanız
- Sıklıkla bütçenizi aşan alışverişler yapıyorsanız
- Alışverişle ilgili düşünceler ya da istek gün içerisinde zihninizi çokça meşgul ediyorsa
- Sıklıkla olumsuz duygular hissettiğinizde rahatlamak için alışveriş yapıyorsanız
- Alışveriş sırasında rahatlamış hissetseniz de sonrasında suçluluk, pişmanlık ve huzursuzluk yaşıyorsanız
- Alışveriş yapmanız diğer sosyal aktivitelerinizin önüne geçmeye başladıysa
- Borçlanmanıza ve istememenize rağmen alışveriş yapmaya devam ediyorsanız
Bu konuda yardım almanız gerekir.
- D. YEME BAĞIMLILIĞI
İşlenmiş, yüksek oranda karbonhidrat içeren, yüksek kalorili gıdaların potansiyel bağımlılık yapıcı etkilerine ilişkin gözlemler daha eskiye dayansa da “yeme bağımlılığı” kavramı ilk kez 1950’lerde ortaya atılmıştır. Bazı besinlerin beyni diğer yiyeceklere göre daha farklı etkilemesi, ödül yollarının uyarılmasına yol açması, geri çekilme belirtilerinin oluşması ile yeme davranışı üzerinde kontrolün kaybolmasıdır. Yeme davranışı üzerindeki kontrol kaybı ile birlikte yeme bağımlılığı oluşturan besin giderek artan oranlarda tüketilir. Yeme bağımlılığı bu bağlamda obezite ve tıkınırcasına yeme bozukluğu ile ilişkilidir.
NE ZAMAN BAĞIMLILIĞA GİDİŞ AÇISINDAN ENDİŞELENİLMELİDİR?
- Tok olmanıza rağmen bazı yiyeceklere aşeriyorsanız
- Bu yiyecekleri yemeye başladığınızda kendinizi durduramıyor, planladığınızdan fazla yiyorsanız
- Bu yiyecekleri tüketirken suçluluk duymanıza rağmen kendinizi sık sık bunları tüketirken buluyorsanız
- Bu yiyecekleri yediğinizi çevrenizden gizliyorsanız
- Yemeyi azaltmaya ya da kontrol etmeye çalışıyor ama yapamıyorsanız
- Sağlığınıza zararlı olduğunu bilmenize rağmen yemeyi durduramıyorsanız
Bu konuda yardım almanız gerekir.
- E. EGZERSİZ BAĞIMLILIĞI
Planlı ve düzenli yapılan egzersiz sağlığın sürdürülmesine ve hastalıkların engellenmesine yardımcı olurken, eğer bu fiziksel aktiviteler aşırı bir davranışa dönüşürse olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Düzenli egzersiz yapan bireylerin egzersiz yoksunluğu çektikleri takdirde yüksek düzeyde kaygı, gece uykusunda sıklıkla uyanma ve cinsel gerilim gibi olumsuz psikolojik belirtiler deneyimledikleri bulunmuştur. Ayrıca, diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi egzersiz bağımlılığı olan bireylerde bağımlı davranışlarının doğurduğu olumsuz sonuçları görmezden gelmektedirler. Bununla birlikte egzersiz bağımlılığında davranış bir eğlenceden çok mecburiyet halini almaktadır.